Cep Telefonu Sinyalleri Beyin Dalgalarımızı Değiştirir Mi?

Okuma Süresi 3 Dakika

Cep telefonu sinyalleri beyin dalgalarımızı değiştirir mi? (Okuma süresi 4 dk)

Muhabbet teorisinin hoşsohbet fizikçisi Kaan Öztürk dün twitterda çep telefonu sinyallerinin neden sağlık için bir tehdit oluşturmadığını yazdı uzun uzun. Okumamış olanlarınız varsa muhakkak okumanızı tavsiye ederim bu bilgilendirici tefrikayı, Kaan Hoca’yı hala takip etmeyen varsa da bu tefrika takip etmenize vesile olur sanırım.

Tefrikaya yazılan ve küstahça olarak tabir edebileceğim yorumlardan bir tanesinde bir twitter kullanıcısı “beyin dalgaları üzerindeki etkileri hakkında bilginiz yok belli ki, ama fikriniz var her cahil gibi” yazmış. Ben de bunun üzerine “Evet, cep telefonlarından yayılan ve iyonize edici olmayan radyasyon yayan sinyallerin korkulan belli başlı sağlık problemlerine yol açmadığı kesin gibi, peki ya bu sinyaller beyin dalgalarımızı değiştirip davranış değişikliklerine yol açıyorsa bu durum da tehlikeli olmaz mı?” diye bir soru ortaya atarak bir makale taraması yaptım, şimdi size bunu sunuyorum.

Çok kısaca sundan bahsedeyim: Beyin dalgası dediğimiz şey beynimizin üzerine elektrotlar koyarak ölçtüğümüz beynimizin elektriksel aktivitesidir, tekniğin adı elektoensefalogram yani kısaca EEG‘dir. Elektriksel uyartılar üzerinden çalışan her organımız gibi (kaslar, kalp v.d.) beynin de elektriksel aktivitesi ölçülebilir ve örneğin epilepsi (sara) ya da Alzheimer (demans, bunama) gibi bazı hastalıklarda beynin olağan elektriksel aktivitesinin bozulduğu görülür. Sadece beynin elektriksel aktivitesine (EEG’sine) bakılarak bir insanın yoğun bilişsel aktivite halinde olup olmadığı ya da uyuyup uyumadığı belirlenebileceği gibi beynin elektriksel aktivitesi yeterince iyi işlenirse oluşan datayla “beyin dalgalarıyla drone uçurmak” bile mümkündür ki bu konuyu NöroBlog Podcast’in bir bölümünde konuşmuştuk, dinlemenizi tavsiye ederim.

34582911760_4dae842801_z

Gelelim konuya: Cep telefonlarının hayatımıza yoğun olarak girdiği 2000’li yılların başından itibaren dünyanın dört bir yanında oluşan “acaba cep telefonu sinyalleri sağlığımıza zararlı mı?” endişesi doğal olarak sinirbilime de uğramış. Yapılan ilk çalışmalarda 2G/3G teknolojilerinden önceki sistemlerin elektromanyetik etkileri nedeniyle normal EEG’yi değiştirip değiştirmediğine bakılmış ve çelişkili sonuçlar bulunmuş.

Güncel olarak bizi ilgilendiren 2G/3G (UMTS) teknolojileriyle yapılan çalışmalar da haliyle bu teknolojilerin ortaya çıktığı 2010’lu yıllarla birlikte başlamış.

En temelde iki soru ile karşı karşıyayız:
1) Cep telefonları beyin dalgalarımızı etkiler mi?
2) Yanıt evetse, cep telefonları tarafından etkilenen (bozulan?) beyin dalgaları davranışlarımızı değiştirir mi?

En baştan söylemek gerekir ki ilk soruya yanıt arayan çalışma sayısı iki elin parmaklarını geçmezken ikinci soruya geldiğimizde bu sayı birkaç makaleye kadar düşüyor. Makaleler ışığında soruları yanıtlamaya çalışalım:

1) Cep telefonlarımızın beyin dalgalarımızı etkilemediğini gösteren çalışmalar (1) olduğu gibi EEG’nin etkilendiğini gösteren çalışmalar da (2) var. Sonuçlar birbiriyle uyumsuz olsa da burada 2015 yılında PLOS ONE‘da çıkan konu hakkındaki mevcut en detaylı çalışmayı (3) vurgulamakta fayda var. Çalışmada 31 deneğin normal durumda çekilen EEG’leri ile birlikte cep telefonunu sinyallerine 15 dakika boyunca göğüs bölgesinde ve kulak bölgesinde maruz kaldıktan sonraki EEG’leri karşılaştırılmış. Yapılan karşılaştırmada normal durumda çekilen EEG’ler ile cep telefonunun göğüs bölgesinde olduğu dönemde çekilen EEG’ler arasında anlamlı bir fark bulunmazken, cep telefonunun kulak bölgesinde olduğu sürede çekilen EEG’lerde belirli değişiklikler gözlendiği tespit edilmiş. İlginç olan, araştırmacıların tespit ettiği EEG değişiklikleri önceki çalışmalarda çalışan EEG değişiklikleri ile aynı değil, daha farklı değişiklikler. Bir insanın normal EEG’sinin gün içindeki zihinsel durumuna bağlı olarak herhangi bir soruna yol açmaksızın değişebildiğini biliyoruz. Öyleyse konu hakkında yapılan en kapsamlı çalışma olmakla birlikte, yazarların da belirttiği üzere sadece 31 kadın denek ile yapılan bu çalışmayı “cep telefonu sinyallerinin EEG’yi değiştirdiğine dair kesin kanıt” olarak sunabilir miyiz? Ben bundan şüpheliyim.

2) Cep telefonu sinyallerinin beyin dalgalarını değiştirdiğini kabul etsek bile, değişen beyin sinyallerinin davranış değişikliklerine sebep olması mümkün müdür? Beyin dalgalarının değişmesinin, beynin işleyişini değiştirmek yoluyla davranışlarımızı değiştirmesi mümkün, hatta transkraniyel manyetik stimülasyon (TMS) gibi yöntemlerle beyni uyararak insanların davranışlarının değiştirilebildiği çeşitli deneylerle kanıtlanmış ve önümüzdeki yıllarda geliştirilecek tedaviler için umut vaat eden ilginç bir yöntem. Ancak cep telefonu sinyallerinin da davranışlarımızı değiştirebildiği savını kabul etmek için sağlam kanıtlara ihtiyacımız var ve ne yazık ki literatürde buna dair oldukça az çalışma bulunuyor. Ancak yine belirtmek gerekir ki bu az sayıdaki çalışmalar davranış değişikliklerinin gözlendiği sonucuna ulaşmıyor. (4) Kaldı ki transkraniyel beyin stimülasyonu gibi güçlü ve beynin en derin yapılarının bile uyarılabildiği yöntemlerle cep telefonu sinyalleri arasında fiziksel açıdan önemli bir fark var.

Sonuç:

Cep telefonu sinyallerinin beynimize “kötü şeyler” yaptığına ikna olmamız için elimizde oldukça az veri var. Bu cep telefonlarının beynimize hiçbir etkisi olmadığı anlamına gelmiyor, son yıllarda gittikçe daha fazla insanın telefonlarına patolojik denebilecek kadar fazla temas ettiği ve bunun uyku başta olmak üzere pek çok sağlık sorununa yol açabileceği ortada. Ancak cep telefonları sinyallerinin beyin dalgalarımızı değiştirerek sağlığımızı bozabileceği düşüncesi elimizdeki kanıtlar çerçevesinde çok da makul değil.

***

Görsel: Hamza Butt, Flickr / Creative Commons