Gözsüz Görmek Mümkün Mü? Peki Ya Beyinsiz?

Okuma Süresi 2 Dakika

Gözsüz görmek mümkün mü? Peki ya beyinsiz?

Biz insanlar için “görmek” eylemini gözlerden ayrı düşünmek imkansız gibidir. Neredeyse içgüdüsel bir biçimde çevremizde gördüğümüz hemen her canlının gözleri sayesinde gördüğünü, gözsüz görmenin mümkün olamayacağını düşünürüz. Günlük hayatta sıklıkla karşılaştığımız karada yaşayan memeliler, kuşlar, böcekler ya da sularda yaşayan balıklar için durum böyledir. Oysa belgesellere meraklı olanlar bilirler ki okyanuslar bambaşka bir dünyadır ve içlerinde birbirinden büyüleyici binlerce ilginç canlı barındırırlar.

Bilim insanları bu ilginç canlılardan birine dair yeni bir keşifle karşımıza çıktılar.

Söz konusu canlının bilimsel adı “Ophiocoma wendtii“, Türkçesiyle yılanyıldızı. Alttaki resimde gördüğünüz yılanyıldızı, şeklinden de tahmin yürütebileceğiniz gibi deniz yıldızının akrabası. Ancak deniz yıldızından farklı ilginç bir özelliği bulunuyor: Yılanyıldızları kollarını hareket ettirerek ışığı tespit edebiliyor ve aydınlık bölgelerden kaçınarak avcılara yem olmaktan kurtulabiliyorlar.

Credit: Lauren Sumner-Rooney
Credit: Lauren Sumner-Rooney

Üstelik bunu bir göze, hatta bir beyne sahip olmadan yapabiliyorlar. Araştırmalara göre yılanyıldızları 40 cm’ye kadar mesafede bulunan ışığın dalgalanmalarını analiz ederek “görme” fonksiyonlarını kullanabiliyorlar. Bilim insanlarının “extraoküler fotoresepsiyon” (extraocular photoreception) dedikleri yöntemle “gözsüz işleyen bir görme duyusuna” sahipler.

İlginç olan, sinirlere ve bir sinir sistemine sahip bu canlının bir beyninin bulunmaması ve bu “beyinsizlik” durumunun ona zarardan çok fayda getirmesi. Tüm sinirlerin iletileceği bir merkezi sistemi bulunmayan yılanyıldızları dışarıdan edindikleri bilgileri beyne ileterek zaman kaybetmemiş oluyorlar ve bu sayede dışarıdan gelen tehlikelere çok daha hızlı bir şekilde reaksiyon verebiliyorlar.

İnsanlarda buna benzer bir durum için omurilikten gelen refleksleri örnek verebiliriz.

Elimizi sıcak bir nesneye değdirdiğimizde vücudumuz hızlı reaksiyon vererek olası zararları en aza indirmek için gelen acılı yanma hissini beyne iletmez, eli sıcak nesneden çekmek için gerekli emri doğrudan omurilikten alır. Böyle bir durumda “beyne ihtiyaç duymadan” hareket edebilmek, bizi daha fazla acı çekmekten ve zarar görmekten koruyan bir mekanizmadır. Bu olay merkezi sinir sisteminde komutanın beyinden omuriliğe geçtiği ender durumlardan biridir.

Refleks / Görsel: Wikimedia Commons
Refleks / Görsel: Wikimedia Commons

Nature dergisinde konuyla ilgili haberde ilginç bir cümle geçiyor ve bu cümle bahsettiğimiz keşfi bizi heyecanlandıran başka bir konuya bağlıyor. Mealen şöyle: Çevremizde olanları hissetmek ve onlara reaksiyon vermek için merkezi bir sinir sistemine/karar alma mekanizmasına bağlı olmak zorunda değiliz, bu düşünce robotlar ve görüntü tanıma teknolojisini geliştirirken bize ilham kaynağı olabilir.

Okyanusların dibinde yaşayan, gözsüz ve beyinsiz görebilen canlılardan yapay zekaya kadar devasa bir alan.

Sinirbilim heyecan veriyor!

***

Anasayfamızdan daha fazla sinirbilim yazısına ulaşabilir, bize NöroBlog Podcast ya da NöroBlog YouTube kanalı üzerinden de erişebilirsiniz.

***

Kaynaklar ve ileri okuma:

Proceedings of the Royal Society B’de yayınlanan söz konusu yeni makale

Nature dergisinde yayınlanan haber

Refleks nasıl çalışır? / Wikipedia (İngilizce)

Yılanyıldızları ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyenler için Türkçe, İngilizce ve Almanca Vikipedi sayfaları.