Roller Coaster’a Binmenin Psikolojisi

Okuma Süresi 4 Dakika

Teknolojideki gelişmeler sayesinde giderek daha hızlı, daha büyük ve daha korkutucu hale gelen hız trenleri (roller coasterlar) oldukça modern bir eğlence türü olarak görünebilir. Fakat aslında 1800’lerin ortalarına uzanan bir tarihleri var. Yerçekimi güdümlü (yokuş aşağı) demiryolları dağların tepelerinden Pensilvanya’daki bir kasabaya kömür taşımak için inşa edilmişti, hafta sonlarıysa taşıma ücreti ödeyen yolcular tarafından sadece eğlencesi için kiralanıyordu.

Bugünlerde eğlence parkları büyük bir sektör. Ancak ortalama iki dakikanın altındaki bir biniş için sekiz saate kadar süren kuyruklara girerek nasıl kendimizi bu durumun içine sokuyoruz? Hız trenlerine binen bazı insanların bu kadar sevdiği ne ve bu yaşlandıkça daha az zevk almaya meyilli olduğumuz bir deneyim mi?

Hız trenlerinden zevk almak heyecan arayışıyla bağlantılıdır – kaya tırmanışı ve paraşütle atlamada olduğu gibi çeşitli, alışılmadık ve yoğun fiziksel deneyimler yaşama eğilimi. Ancak hız trenlerinin sağladığı hangi duyum bu kadar cezbedici? İlk bakışta hız deneyimine dayanıyormuş gibi gözükebilir fakat heyecan arayışını hıza bağlayan kanıtlar o kadar da ikna edici değil. Örneğin konu yasal limitlerin üzerindeki hızlarda araba kullanmak olduğunda birçok insan bunu yapıyor, sadece heyecan arayanlar değil.

Belki de hız trenlerinin çekimi, içgüdüsel korku hissinden alınan zevktir, korku filmi izlemeye çok benzer şekilde. Korkunun çarpan bir kalp, hızlı soluma ve glikoz salınımından kaynaklı enerji artışı gibi fiziksel sinyalleri toplu olarak “kaç ya da savaş refleksi” olarak bilinir. 1980’de Glasgowda çift helezonlu Coca Cola hız trenindeki insanların kalp atımlarını ölçen araştırmacılar sayesinde biliyoruz ki, hız trenleri bu refleksi tetikleyebilir. Kalp atışları sürüş başlamadan önce ortalama 70 değerinde iken sürüş başladıktan kısa süre sonra 153’e kadar çıkarak dakika başına iki katından fazla değere ulaştı. Bazı yaşlı biniciler tıbbi olarak yaşları için güvensiz varsayılan durumlara rahatsız edici derecede yaklaştılar.

Bir başka adrenalin yükseltici uğraşta, acemi bungee jumping sporcuları bir sıçrayışı gerçekleştirdikten sonra yalnızca yükselmiş bir iyi oluş, uyanıklık ve öfori halini bildirmediler; kanlarındaki endorfin seviyesi de artmıştı ki endorfin, yoğun zevk alma hissini üretmesiyle bilinir. İlginç bir şekilde bulunan endorfin değeri ne kadar yüksekse, atlayışı yapan kişi hislerini o kadar öforik bildirmiş. O halde burada, kaç ya da savaş refleksine eşlik eden hislerin tehditkar olmayan bir ortamda deneyimlenmesinin insanlara zevk verdiğine dair açık bir kanıt var.

İyi ve Kötü Stres

Ancak bu bungee jumpingciler insanların stres deneyimlediklerinde arttığı bilinen kortizol hormonunu da yükselmiş seviyelerde gösterdiler. Peki nasıl bir insan stres ve zevki aynı anda deneyimleyebilir? Cevap her stresin kötü olmamasındadır. “Eustress”, Yunanca iyi anlamındaki euphoria (öfori) kelimesindeki gib “eu” sözünden türetilmiştir, insanların aktif olarak arayışta olduğu pozitif bir stres çeşididir.

Hollandalı iki psikolog tarafından yürütülen ilgi çekici bir çalışma sayesinde hız trenine binmenın “eustressful” yani “iyi stresli” bir deneyim olabileceğini biliyoruz. Profesörler özellikle astımın stres ile ilişkisiyle ilgileniyorlar. Stresin astım hastalarının kendi astım semptomlarını olduğundan daha ağır algılamalaına sebep olduğunu söyleyen önceki araştırmaların bulgularını hesaba katarak eustress (iyi stres) uygulandığında karşıt bir etkinin olup olamayacağını merak etmişler.

Böylece bilim adına bazı astımlı öğrenciler eğlence parkına götürülmüş ve solunum sistemleri kontrol edilirken hız trenine (roller coaster) binmişler. Araştırmanın sonuçları dikkat çekici. Akciğer fonksiyonu genel karışıklık ve çığlık atma yüzünden tahmin edildiği gibi düşerken nefes yetmezliği hissi de düşüş göstermiş. Bu, hız trenine binen heyecan arayışçılarının deneyimlerini iyi stres olarak algıladıklarını gösteriyor.

Dopaminin Rolü

Ancak hız trenleri herkesin seveceği şeyler değil. Beyin kimyasındaki değişiklikler heyecan arayışı davranışlarını açıklayabilir mi? Bungee jumpingcilerle yapılan deney daha fazla endorfin seviyesine sahip kişilerin daha yüksek seviyelerde öfori yaşadığını öne sürüyor. Ancak dinlenme anındaki endorfin seviyelerinin heyecan arayışını açıklayabileceğine dair bir kanıt yok, bundan keyif aldığımızın göstergesi olmaktan çok heyecana karşı bir tepki olabilir.

Geçtiğimiz dönemden bir derleme makalesi beyindeki nörolojik ödül yollarının işlevselliği için önemli olan bir başka kimyasal elçi maddesi dopaminin rolünü inceledi. Makale, daha yüksek dopamin seviyelerine sahip insanların heyecan arayışı ölçeklerinde de daha yüksek skor yaptıklarını ortaya koydu. Bu bir nedensellikten çok ilişkisellik olmakla birlikte bir başka çalışma, haloperidol denen dopaminin beyindeki etkilerini bozan bir maddeyi almanın heyecan arayışı davranışlarında ölçülebilir bir değişime öncülük ettiğini gösterdi.

Araştırmanın bu kulvarı, hız trenine binmek benzeri yoğun fiziksel deneyimlerden keyif almanın beyin kimyasındaki bireysel farklılıkların yansıması olabileceğini gösteriyor. Dopamin seviyesi daha yüksek insanlar birçok heyecan arayışına daha yatkın olabilir, zararsız hız treni yolculuklarından uyuşturucu kullanmak ve hatta mağaza hırsızlığına dek.

Yaşlandıkça hız trenlerinin hala çekici gelip gelmediği sorusu direkt olarak araştırılmamış olsa da, son dönemden bir araştırma farklı yaş gruplarının kaya tırmanışı gibi heyecan arayışı içeren tatillere ne kadar ilgili olduğunu inceledi. Bu tarz tatillere ilginin ilk yetişkinlik döneminde en üst seviyeye ulaşıp geçen her on yılla düştüğü ortaya çıktı. Bu daha yaşlı yetişkinlerin hız trenine binme benzeri aktivitelere katılma eğiliminin daha az olduğuna işaret ediyor. Belki de kalp atışlarının tıbbi olarak riskli kabul edilen seviyelere bu kadar yaklaşması 50’li yaşlardan sonra o kadar da çekici değildir.

Yine de insanlar hız, korkuyu fethetme ve yoğun fiziksel uyarılma artışıyla ilişkili pozitif etkilerin bir kombinasyonu sayesinde inkar edilemez şekilde hız trenlerinden keyif alıyorlar. Bir hız treni yasal, genellikle güvenli ve karşılaştırmalı olarak ucuz bir doğal uyuşturucu etkisi deneyimleme yolu. İnsanların yüzyıllardır bunu yapmak için para ödemekten mutluluk duymaları anlaşılabilir ve insanlar “iyi stresi” hala takdir ediyorlar.

***

Makale ilk olarak 11 Temmuz 2018’de The Conversation‘da yayınlanmış olup NöroBlog ekibinden Eris İnal tarafından Türkçeleştirilmiştir.

***

Anasayfamızdan daha fazla sinirbilim yazısına ulaşabilir, podcast ve videolarımıza erişebilirsiniz.

***

Kaynaklar ve ileri okuma:

Makale The Conversation – Psychology of Roller Coasters

Kapak Görseli Freepik.com